“Antalya’da Erişilebilir Kaldırımlar Nerede?”
Antalya, geniş caddeleri ve modern görüntüsüyle Akdeniz’in en canlı şehirlerinden biri. Ancak bu caddelerin ortasında, günlük hayatın içinde fark edilmeyen bir gerçek var: Kaldırımlar herkes için erişilebilir değil.
Görme engelliler, tekerlekli sandalye kullanıcıları, baston kullanan bireyler, yaşlılar ve çocuklu aileler; yürümek, karşıya geçmek ya da sadece günlük bir işini halletmek için bile çoğu zaman görünmeyen engellerle mücadele ediyor.
Kılavuz Çizgiler ve Erişilebilir Kaldırımlar işgal altında
Görme engellilerin yön bulmasını sağlayan sarı kılavuz çizgiler, aslında şehirde özgürlüğün sembolüdür. Bastonla yolunu bulan bir görme engelli için bu çizgiler, yön, güven ve bağımsızlık anlamına gelir. Ancak Antalya’da olduğu gibi Türkiye’nin pek çok şehrinde de bu kılavuzlar, işlevini yitiriyor. Gerçek amacına aykırı biçimde çeşitli engellerle kapatılıyor. Üzerlerine temizlik kovaları, reklam panoları, masa-sandalyeler ya da esnafın satış ürünleri yerleştiriliyor. Kimi yerde belediye tarafından dikilen elektrik direkleri veya trafik levhaları, çizginin tam ortasında ya da sonunda duruyor. Ve araçlar sürekli kaldırımlara park ediyorlar. Böylece, bir görme engelli birey bastonuyla yürürken çizgiyi takip etmek yerine, durmak ve yön değiştirmek zorunda kalıyor. Bu da “erişilebilir kaldırımlar” ilkesini tamamen ortadan kaldırıyor.
Tekerlekli Sandalye, Çocuk Arabası ve Yaşlılar İçin Görünmeyen Engeller
Tekerlekli sandalye kullanıcıları için de kaldırımlara konulan nesneler dışında rampasız geçişler, yüksek bordürler ve kaldırıma park eden araçlar ciddi bir sorun oluşturuyor. Aynı şekilde bebek arabası süren ebeveynler veya baston kullanan yaşlılar da bu düzensizliklerden etkileniyor. Tekerlekli sandalye kullanan bireyler kaldırım yerine caddeleri kulanmak zorunda kalarak kendilerini tehlikeye atıyorlar. Hatta bu engellere denk geldiği için düşüp yaralanmalar yaşıyorlar.
Engelsiz Kaldırımlar, Kapsayıcı Bir Şehrin Temelidir
Bir şehirde kaldırımın düz, temiz ve engelsiz olması sadece engelli bireyler için değildir. Herkes için güvenlik ve huzur anlamına gelir.
Oysa bir kentin gerçek modernliği; binalarının yüksekliğinde değildir. er bireyin özgürce yürüyebildiği kaldırımlarında ölçülür. Bu alanlara konan her nesne, sadece birinin değil, hepimizin yolunu kapatır. Kılavuz çizgiler, düzeni ve yönü temsil eder; üzerindeki engeller ise toplumsal duyarsızlığı. Bu çizgileri korumak, sadece engellilerin değil, herkesin güvenliği için bir gerekliliktir.
Umut Verici Gelişmeler
Belediyelerin düzenli denetimleri, esnafın duyarlılığı ve vatandaşların farkındalığı ile bu tabloyu değiştirmek mümkün. Böylelikle Antalya başta olmak üzere tüm Türkiye’de şehirlerimiz gerçekten “herkes için erişilebilir bir şehir” haline gelecektir.
Engelsiz kaldırımlar, yalnızca bir grup için değildir.. Yaşlısından çocuğuna, engelliden turiste kadar herkes için güvenli, saygılı ve estetik bir kent yaşamının temelidir.
Eleştirel bir gözle baktığımızda eksikler hâlâ çok olsa da, güzel gelişmeler de yaşanıyor. Antalya’da son dönemde toplu ulaşımda yapılan düzenlemeler buna iyi bir örnek.
Otobüs duraklarına eklenen “Engelsiz Yolcu Butonu”, sürücüye durakta bir engelli yolcu bulunduğunu bildirerek duruşu kolaylaştırıyor. Bu uygulama, hem zaman kazandırıyor. Hem de bağımsız hareket etmek isteyen bireyler için önemli bir fark yaratıyor.
Bu tür adımlar bize şunu hatırlatıyor: Engelsiz bir şehir sadece rampalarla değil, farkındalık ve iyi niyetle inşa edilir. Kılavuz çizgilerin önünü açarken, aynı zamanda erişilebilirliğin önündeki görünmez duvarları da kaldırmak gerekiyor. Antalya’da başlayan bu tür uygulamaların Türkiye geneline yayılması dileğiyle…
Bir kaldırım, birlikte yaşamanın en sade göstergesidir.”
Ve erişilebilir bir kaldırım, hepimizin özgürce yürüyebildiği bir geleceğin ilk adımıdır.
