Engelsiz Tasarımın Gücü
Muratpaşa’ dan Engelsiz Dokunuş: Herkesin Masası Olsun
Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin parklarında yerleştirdiği engelsiz tasarım eseri olan piknik masaları, şehir yaşamında erişilebilirlik bilincini güçlendiriyor. Ve somut fark yaratan uygulamalardan biri oluyor.
Engelsiz Masalar: Bir Parkta Başlayan Eşitlik Hikâyesi
Kapsayıcı bir dış mekân, doğru oturma düzeniyle başlar.
Tekerlekli sandalye kullanıcıları ve hareket kısıtlılığı olan bireyler için tasarlanan erişilebilir piknik masaları, açık havada bir araya gelmenin keyfini herkes için mümkün kılar.
Bu özel engelsiz tasarımlı masalar, hem erişilebilirlik, hem konfor, hem de dayanıklılığı bir arada sunar.
Tekerlekli sandalye kullanıcıları, hiç yardıma ihtiyaç duymadan masaya yanaşır. Ve arkadaşlarıyla aynı masada oturup sohbet eder.
Basit görünen bu detay, aslında eşitlik, özgürlük ve katılım hakkının tasarıma yansımış hâlidir.
Ancak uzun yıllar boyunca birçok parkta tekerlekli sandalye kullanan bireyler bu masaların etrafında dolaşıp durdular. Çünkü çoğu zaman o masalara uzanamadılar. Aslında “engelsiz” olması gereken kamusal alanlarda bile kendine yer bulamayan biri konumunda oldular.
Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin parklarında yer verdiği bu engelli dostu piknik masaları, işte bu görünmez engeli ortadan kaldırıyor. Masaların bir tarafının açık bırakılması sayesinde tekerlekli sandalye kullanan bireyler artık hiç yardıma ihtiyaç duymadan masaya yanaşabiliyor. Arkadaşlarıyla aynı hizadan oturabiliyor, ve birlikte vakit geçirmenin keyfini eşit şekilde yaşayabiliyor.
Bu basit gibi görünen tasarım detayı, aslında eşit yaşam hakkının ta kendisidir. Erişilebilirlik yalnızca fiziksel bir düzenleme değil, bir saygı biçimidir.
Bir şehirde rampalar, yollar, oturma alanları ve parklar herkes için erişilebilir olmalıdır. Bu şekilde o şehir gerçekten yaşanır hale gelir. Engelsiz tasarımlar, toplumsal eşitliği yalnızca sözde değil, yaşamın tam ortasında inşa eder.
Belediyelere ve Kurumlara Çağrı
Yalnızca parklar için değil; okul bahçeleri, konaklama tesisleri, belediye sosyal alanları veya konut bahçeleri gibi her dış mekânda herkes için davetkâr bir atmosfer yaratır.
Tasarımın sadeliği, amacın büyüklüğünü gizlemez — bir tarafı açık bırakılmış bir masa, yüzlerce insanın yaşamına dokunabilir.
Bu örnek, diğer belediyelere de ilham vermelidir. Çünkü erişilebilir bir park, sadece engelliler için değildir. Aynı zamanda yaşlılar, çocuklu aileler ve hepimiz için daha insani bir yaşamın kapısını aralar. Gerçek eşitlik, bir parkta buluşabilmek, aynı masaya oturabilmek, aynı doğayı hissedebilmekle başlar.
Gerçekten engelsiz bir kent, gölgesi herkese eşit düşen bir ağacın altındaki kenttir.
